Tasarımcı: Paulina Dominik, Katarzyna Papież, Michael Połczyński

Parçalanmış Lehistan topraklarında 1830 – 1831 yıllarındaki Rusya karşıtı Kasım Ayaklanması’ndan sonra Osmanlı Imparatorluğu, Polonyalı siyasi mülteciler için başlıca istikametlerden biri olmuştur. Ortak düşmanları olan Ruslara karşı bağımsızlık mücadelelerinde Osmanlı devlet adamlarının desteğini uman Polonyalılar, İstanbul’u Paris’ten sonra siyasi göçlerinin en önemli merkezine dönüştürmüşlerdir. Burada en dikkat çeken konu Polonyalı mültecilerin yalnız Polonya’nın bağımsızlığını hedefleyen faaliyetlerle meşgul olmamaları, aynı zamanda Osmanlı’nın modernleşme reformlarına da katılmalarıdır. Senelerce Osmanlı’nın modernleşmesinde aktif olarak yer alan Polonyalılar; Osmanlı’da ordu, yönetim, diplomasi, istihbarat, gazetecilik, yol ve telgraf inşası, sağlık hizmetleri ve tarım alanlarının gelişimine katkıda bulunmuşlardır.

Bu harita 19. yüzyıl İstanbul’unda Polonyalı’ların kendine özgü hayatlarını keşfetmektedir. Mültecilerin hatıratları Polonyalıların müdavimleri olduğu kafeler, kantinler ve kervansaraylardan söz etmektedir. Yazarlar, o dönemde kozmopolit Pera’nın her köşesinde (günümüz İstiklal Caddesi’nde) Lehçe duymanın mümkün olduğunu söylemektedirler. Harita, kullanıcıyı Osmanlı İstanbul’undaki Polonyalı mültecilerin izini sürerek sanal bir tura götürmekte ve Osmanlı başkentine yeniden bakmaya davet etmektedir.

Beyoğlu

19. yüzyıl ve 20. yüzyılın başalarında Pera ve Galata'daki Polonyalı mülteciler
(Orijinal haritanın adı: Plan de Galata, Péra, Taxim et Ferikeuy de lieutenant R.Hüber, ölçek 1:1000,
kaynak: IFPO/IFEA) 





Osmanlı döneminde Pera ve Galata olarak bilinen günümüz Beyoğlu’nda semtin kozmopolit yapısından dolayı Polonyalı mültecilere özgü birkaç yer ortaya çıkmıştır. Polonyalıların işlettikleri kafeler, dükkanlar ve atölyeler bütün Pera ve Galata’da mevcuttu. Polonyalıların kafelerinin en meşhuru Pera’daki Bülbül kafedir. Orada Polonyalılar nargile içer, gazeteleri okur, siyasi gelişmeler ve güncel olaylardan sohbet ederlerdi.

Bugün Nur-i Ziya Sokağı adını taşıyan sokak 20. yüzyılın ikinci yarısına kadar Leh Sokağı olarak biliniyordu. Bu sokakta  8 numaralı binada 18. yüzyılın son yıllarında gerçekleşen Lehistan’ın taksiminden önceki Polonya elçiliği bulunuyordu. Avrupa haritasından silinmiş devletin anısına bu sokağa Leh Sokağı adı verilmiştir.

Antoni Oleszczyński
Michał Czaykowski/Sadık Paşa, 1857
(kaynak: polona.pl)
1841 yılında bu elçiliğin yerini Michał Czaykowski tarafından kurulan Polonyalı Şark Ajansı almıştır. Ajans, işlerine 1863 yılına kadar aralıklarla devam etmiştir. Ajansın şubesi yıllarca Michał Czaykowski/Mehmed Sadık Paşa ve eşi Ludwika Śniadecka’nın (1802 – 1866) eviydi. Ortaköy’deki evleri yangında kül olduktan sonra Cihangir Camii yakınlarına taşınmışlardır. Osmanlı devlet adamları Polonyalılarla ilgili herhangi bir karar vermeden önce genel olarak düşüncelerini İslam kabul ettikten sonra Mehmet Sadık Paşa olarak bilinen Czaykowski ile paylaşıp tartışırlardı. 1850’li yıllarda İstanbul’da bulunan Polonyalı mültecilere göre Czaykowski’nin Bab-i Ali’de itibarı o kadar büyüktü ki evini bulmak için Polonya konsolosluğunu sormak gerekiyordu. Kayda değer bir diğer şey, Czaykowski’nin eşi Śniadecka, Sadık Paşa Kazaklar Alayı ile İstanbul’dan uzaklaştığı zaman eşi ile Fransa’daki Polonyalı siyasi liderler arasındaki siyasi gelişmelere dair yazışmaların başına geçmiş ve dolayısıyla evleri önemli bir diplomatik merkeze dönüşmüştür.

Polonya 1918 yılında istiklaline kavuştuktan sonra Osmanlı Devletiyle resmi diplomatik ilişkiler kurmak için çaba sarf etmiştir. Bağımsız Polonya’nın ikinci temsilcisi, Władysław Baranowski diplomat heyetini Şişli’den daha merkezi olan Sıraselviler Sokağı’na taşımıştır.

Yazıcı Sokağı’nda ise Polonyalılar Yardımlaşma ve Dayanışma Cemiyeti’ni kurmuşlardır. Bu kurum I Dünya Savaşı’na kadar işlerini sürdürmüştür. Savaştan sonra Polonya Evi Cemiyeti (Dom Polski), Türk sınırlarında bulunan Polonyalılara destek vermeye devam etmiştir.

San Antuan Kilisesi'nde ayin
(foto: M.Polczynski)
Polonyalıların en önemli buluşma noktaları arasında Katolik Kiliseleri bulunmaktadır. Mülteciler sıkça Pera’daki Saint Benoit ve Saint Louis kiliselerindeki ayinlerde buluşmuşlardır. St Antuan Kilisesi’nde 20.yüzyılın başından bu yana düzenli olarak Lehçe ayinler yapılmaktadır. Bu kilisede Adam Mickiewicz'in cenazesinin İstanbul'dan Fransa'ya nakledildiği gün olan 30 Aralık 1855 tarihinde şairin anısına ayın düzenlenmiştir. İstanbul’un en eski Katolik kiliselerinden Santa Maria Draperis Polonyalılar için önemlidir. Lehistan’ın taksiminden önce Osmanlı’ya gelen ve bir daha vatanlarına dönemeyen elçilerin mezar taşları bu kilisede bulunmaktadır. 










Yoğun bir günde Galata Köprüsü, 20. yüzyılın ilk yılları
(kaynak: Atatürk Kitaplığı)

Kahvehane: önemli buluşma noktası, 19. yüzyılın sonu
(kaynak: Atatürk Kitaplığı)
Galata Külesi tarafından Pera'ya giriş, 19.yüzyılın sonu
(kaynak: Atatürk Kitaplığı)


Pera: Osmanlı başkentinin ticari merkezi, 19. yüzyılın sonu
(kaynak: Atatürk Kitaplığı)







No comments:

Post a Comment